3 Eylül 2009 Perşembe

Flaster Adamo

Sinema aşkıyla neler yapılabileceğini aşağıdaki kısacık film ifade etmekte. Sene 2005 kendi çabalarımızla bir animasyon film çekmeyi kadim dostum Hayrettin Uğur Çelebi ile kafamıza koymuşuz. Olanaklar belli stop-motion yapacağız. Maltepe Pazarında stop motion kotarabileceğimiz bir program arıyoruz nafile...malzemeyi oyun hamurundan mekanın büyük kısmını ise beyaz kağıt kaplanmış kolilerden yapıyoruz.. oyun hamuru iskeleti tutmuyor ağır geliyor kısacık bir zaman diliminde cekmeliyiz ışık mışık filan derken böyle bir yapım çıkıyor ortaya...şimdi sizi bu şok edici görüntülerle baş başa bırakıyoruz.



30 Ağustos 2009 Pazar

Deniz Gökçe'nin Çikilet Fabrikası

Alın verin ekonomiye can verin dediler bütün gece. Hop Simpsonların ortasında girdiler çiçek al dediler hop family guy'ın yarısında boş durmadılar simit al ekonomi düzelsin dediler susmadılar bütün gece anlayacağınız. Ekonomiyi canlandırmak için devlet harcamlarını bu bütçe açığıyla arttıramayacak olan hükümet özel tüketim harcamalarını arttırarak piyasaya canlılık vermeye çalışıyor anladığımız kadarıylar (Bu kadar ciddiyet yeter eğlendir bizi gaskonyalı!). Benim sorunum ise Deniz Gökçe'nin bakkal rolü. Kensidisi bir bakkal olarak ısrarla çiklet satmaya çalışıyor ama kendisi bu kafayla bir yere varamaz sevgili okuyucular (daha doğrusu okuyucu) zira bildiğin mahalle bakkalı o çikletleri bozuk para olmadığı bahanesiyle para üstü olarak yıllarca sana bana sade vatandaşa kakaladılar. Tuz almaya gittiniz misal bakkalda çıktığınız anda bir paket iyotlu tuz ve para üstü ne kadarsa o kadar da cikletle kendinizi başbaşa bulursunuz. Artı Deniz Gökçe'nin tezgahtaki tutuk tavırları müşteriyi şüpheye düşürüp en yakın bim markete yönlendirir bence zaten bi sakız satacak iki saat laf ediyor valla o arada mahallenin bebeleri çokomel raflarını çoktan boşaltmıştır ben söyleyim.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Şerrrefsiz!!!

Samurai Champloo'dan ilginç bir diyalog buna benzer bir şey daha önce Cowboy Bebop ve Evangelion'da da vardı.Cowboy Bebop'ta arkada Türkçe yazılara rastlayabiliyordunuz, Evangelion'da ise Shinji Ikari'nin babasının gençliğini gösterdiği bölümde yediği dayaktan sonra sunturlu bir küfür ediyordu kendisi tabi ki Türkçe olarak onuda paylaşırız bir ara neyse repleri unutmayalım beyler emeğe saygı...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Chiro Bülo ve Huzurun Kaçışı











Artık dayanılmaz hale geldi söylemez ise patlayacağım... Ne zaman bir Miyazaki filmi izlesem ve karşıma grotesk ecis bücüş bir varlık çıksa (bu filmlerde bol bol bulunur) ahanda ister istemez aklıma tek bir figür geliyor! Bir bakın bakalım hangisi daha itici siz karar verin...

20 Ağustos 2009 Perşembe

hair rock , i wanna rock!

bu kuaför bağımlısı dönem rockerları için iki tip klişe şarkı vardır. biri hızlı ve tempolu "oh bebek aşkımızı nasılda yaşıyoruz ölesine çılgınca ve tada tada" diğeri ise sen bana yanlış yaptın bebek ve bilirsin ki "her türlü hatayı affederim ama erotik hataları asla"(bkz.Orçun Kunek) hell yeah!!

İlk örnek şarkımız Kiss'ten ki bu soytarılara (bu arada boyz anılar soytarılar ha ha ha) hic bir şey demiyorum sadece Hayri Hiçler yorumlasaydı bunları mutlaka Beşiktaş taraftarı ve büyük bir Mustafa Denizli hayranı oladuklarını iddia edecektir. 2. örnek şarkımız ise Cinderella'dan onlara bir şey demiyorum şimdilik geç kağıdı alabilirler.




3 Ağustos 2009 Pazartesi

Unemployment Bonus 40 Pound


İşi gücü olmayan insan ne yapar şu yaşında misal mythbusters daki arkadaşlar cgi teknolojisinin biraz pabuçlarını dama atması sonucunda discovery'de çeşitli ibişlikler yapmakta, bizimkisi ise oturup blog tutmak olacak heralde şimdilik öyle gözüküyor. İki önemli tetikleyicisi var bunun ilki zamanın bol olması ikincisi ise düşünmekten insanın iyice patlayıcı dolu bir fıçı haline gelmesi ve bir yerlere bunu boşaltma isteği. Bizde artık buralara pislicez gibi gözüküyor. (zaten gecenin 2 sinde çelik dinleyip post atmak ruh durumu hakkında bilgi vermektedir sanırım:)) neyse kimse okumazsa eşe dosta zorla okuturuz. Vatana millete hayırlı olsun. amin dinimiz...